Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile Manisa Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü tarafından yürütülen ve Zafer Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen “Soma Merkezli Lojistik Merkez Kurulması ve Çandarlı Limanı ile İstanbul Otoyolunun İl Ekonomisi Üzerine Etkilerinin Araştırılması” Projesinin kapanış toplantısı Manisa Anemon Otel’de gerçekleştirildi.
Toplantıya Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, MCBÜ Rektörü Prof. Dr. A. Kemal Çelebi, Manisa Vali Yardımcısı Şerafettin Tuğ, Soma Kaymakamı Ahmet Altıntaş, Soma Belediye Başkanı Hasan Ergene, Manisa Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Doç. Dr. Erbil Kalmış, CBÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Enver Atik, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Miynat, Zafer kalkınma Ajansı Manisa Destek Ofisi Buket Turamanlar ve konu ile ilgili sektör temsilcileri katıldı.
Toplantıda konuşan Manisa Bilim ve Sanayi Teknoloji İl Müdürü Doç. Dr. Erbil Kalmış, hazırlanan raporun amacının Soma’ya kurulması hedeflenen lojistik merkezinin ön fizibilite çalışmasını yapmak olduğunu belirterek, kurulacak lojistik merkezinin hem ilçeye, hemde bölgeye ekonomik, istihdam ve sektörel çeşitlilik yönünden faydaları olacağını söyledi.
Burada bir konuşma yapan MCBÜ Rektörü Prof. Dr. A. Kemal Çelebi, “Bilimsel esaslara ve yöntemlere dayalı olarak Soma Lojistik Merkezi ne ölçüde doğrudur, gereklidir, Soma başta olmak üzere bölgeye, Manisa’ya ve Türkiye ekonomisine sağlayacağı katkılar nelerdir? Bunu hep birlikte burada göreceğiz. Özellikle Ülkemiz 2023 ve daha uzun vadeli 2073 hedefleri doğrultusunda her alanda ilgili kurumların ve paydaşların işbirliği temelinde projeye dayalı çalışmaları artık ortaya koyuyor. Tabikî üniversitenin bu çalışmanın merkezinde olması gerekiyor. Şimdiye kadar görmediğimiz biçimde kamu kurumlarıyla, yerel yönetimlerle, üniversite, kalkınma ajansımız ve sivil toplum ülkenin temel sorunlarına ve bölgenin sorunlarına el atıyor ve proje çalışmalarında bu yatıyor. Daha genel soyut temelinde kalan çalışmalar değil, sonuç odaklı ve bilimin esas alındığı bu çalışmalar bizim önümüzü açıyor. MCBÜ olarak memnuniyetle arkadaşlarımızın bu projeler içerisinde istekli, arzulu, gayretli bir biçimde yer aldığını görüyorum. Çok güzel bir işbirliği ortamı da gelişti. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Vali Erdoğan Bektaş ise, “Soma biliyorsunuz adı üzerinde yaralı bir kavram. Bu kavramın ivedilikle onarılması gerekiyor. Bu çerçevede geldiğimiz günden bu yana neler yapabiliriz, onun araştırılması, irdelenmesi için çalıştık. Manisa’da önemli başlıklardan birisi Soma. Soma’da 15 bin madencilikle uğraşıldığı hesap ediliyor. Yani Soma’da madenle diyaloğu olan 70-75 bin insan var. Geri kalan nüfusun da dolaylı olarak madenle diyaloğu var. Dolayısıyla tek yönlü, tek boyutlu bir ekonomi ve madene, kömüre, yer altına mahkum bir şehir. Bunun çeşitlenmesi gerekiyor. Elbette madeni sonuna kadar değerlendireceğiz, bunda ne lazımsa yapılacak. Maden başımıza bir daha böyleişler açmasın, böyle kazalar gelmesin diye bütün tedbirler, önlemler geliştiriliyor, düşünülüyor. Soma maden kazası Türk madenciliğinde bir milat, bir dönüşüm noktasıdır. Artık bu saatten sonra Türkiye ilkel şartlarda bir madenciliği kabullenemez. Türkiye’de buna kimse cesaret edemez. Bu anlamda bu musibetten bir nasihat aldığımızı söyleyebiliriz. Biz geldiğimizden bu tarafa bir takım sözler söylüyoruz. Soma üzerinde yeni çevre düzenini bilgisayarımıza koyduk üzerinde çalışırken Soma’nın lojistik alanda anahtar kavramını, anahtar pozisyonunu fark ettim. Çevre düzeni planının da bunu vurguladığını gördüm. Demek ki İstanbul-İzmir otoyolu hemen Soma’nın yanı başından geçiyor, Çanakkale-İzmir otoyolu hem Soma’nın girişinde İstanbul otoyoluna kavuşacak, yine hızlı tren hatları düşünülmüş planlanmış, Ankara otoyolu Akhisar tarafında İstanbul otoyolu birleşiyor. Önemli bir Kuzey güney aksı İstanbul-Balıkesir-Soma-Manisa- Aydın gidiyor, bunun paralelinde demiryolu hatları var. Hemen öbür tarafında Çandarlı Limanı var. Çandarlı daha öncede zaman zaman takip ettiğimiz projeydi. Birçok kez gittim, inceledim, alt yapısı yapılmış, üst yapıya devam ediliyor. Gerçekten Türkiye’nin en büyük transfer limanı olacak. Pire’ye alternatif, belki İstanbul Limanına alternatif, balkanlara, Türkiye’ye hitap ediyor. Zaten Soma Organize Sanayi Bölgesi düşünülmüş, planlanmıştı, biz şimdi onu hayata geçirmeye çalışıyoruz. Bin dönüme kadar bir OSB’miz var orada, Recai beyin gayretleriyle bir miktar maddi kaynak sağlandı, o kaynakla da kamulaştırma işlemi yürütülüyor. Zaten bizim düşündüğümüz bölge de OSB bölgesinin içerisinde yer aldı. Tren yolu ile otoyolun arasında tarıma da elverişli olmayan 15-20 bin dekar kadar büyük bir bölge. Biz oraya büyük bir organize ve büyük bir lojistik bölgesi planlamak istiyoruz. Bu benim coğrafyadan, çevre düzenleme ve Türkiye bilgimden edindiğim bir fikir. Bunu dillendirmeye başladık, bir süre sonra muhataplarımız da konuyu ciddiye aldılar, ilgilendiler, beni cesaretlendirdiler. Bu işin bilimsel anlamda masaya yatırılması lazım dedik. Sağ olsun hocalarımız da birkaç aydır ciddi, yoğun bir çalışma içerisinde oldular. İnanıyorum ki ciddi bir çalışma olmuştur. Teşekkür ediyorum, gerçekten bu büyük bir iş, uzun soluklu bir iş, gerçekten bölgesel bir dönüşüm projesi. İzmir’den İstanbul’a 384 Km otoyolda gidiyorsunuz, bu 3 saatin altı demektir. Soma’dan İstanbul’a 2 saatte gideceksiniz. Artık nerede oturduğunuz, nerede olduğunuzun bir anlamı kalmamıştır, her yerde olabilirsiniz. Çanakkale’de oturup Bursa’da fabrikanız, İzmir’de ihracat ofisiniz, İstanbul’da genel müdürlüğünüz olabilir. Çoğu işlerimizi artık yolda görüyoruz. Bölgemizin imkanları, Soma’nın sorunları bir şekilde çözülsün, bu projeye konu edilsin diye gayretlerimiz bu aşamaya geldi. Arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.
Vali Bektaş’ın konuşmasının ardından proje araştırma ekibinden Doç. Dr. Çiğdem Sofyalıoğluhazırlanan raporun sonuçları hakkında bilgi verdi. Projede yapılan çalışmalar, sonuç ve öneriler şu şekilde ifade edildi:
“Zafer Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen bu proje ile Soma’da kurulması planlanan Lojistik Merkezin yapılabilirliği, çeşitli açılardan ele alınarak değerlendirilmeye çalışılmıştır. Proje hazırlık sürecinde iki odak grup toplantısı gerçekleştirilmiş, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Manisa İl Müdürlüğü’nün katkıları ile Manisa ilinde faaliyet gösteren firmaların miktar bazında 2014 yılına ait üretim değerlerine ilişkin veriler elde edilerek, ilçeler bazında ürün türlerine göre üretim miktarları analiz edilmiş ve Soma Lojistik Merkezine olabilecek yük talebi belirlenmeye çalışılmıştır.
Çalışmada elde edilen bulgulara dayanarak aşağıdaki değerlendirmeleri yapmak mümkündür; Soma ilçesi yapımı devam eden Körfez geçişli İstanbul-İzmir Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu ile yapımı devam eden İstanbul-İzmir ve Bandırma-İzmir YHT projelerinin güzergâhları üzerinde bir kavşak noktasında yer almaktadır. Ayrıca bu kara ve demiryolu bağlantılarının Soma üzerinden Çandarlı ve Aliağa limanlarına kadar uzatılması planlanmaktadır. Yapılacak olan söz konusu yollar, hem demiryolu hem de karayolları üzerindeki stratejik konumu nedeniyle, Soma’nın önemini daha da artıracağı gibi, İzmir ve çevresinde, özellikle İzmir-Manisa-Aliağa üçgeninde giderek artan yük trafiği problemini de önemli ölçüde rahatlatacaktır.
Soma ilçesi bölge ihracatında önemli bir yere sahip olan Aliağa limanlarına 87 km, Kuzey Ege Çandarlı Limanına ise 76 km uzaklıkta bulunmaktadır. 18 m rıhtım derinliği bulunan liman tamamlandığında, sahip olduğu özellikleri nedeniyle Doğu Akdeniz’de GioTauro, Malta, Damietta, Alexandria, Haifa, Port Said ve Pire gibi önemli aktarma limanlarına rakip olarak, transit taşımacılığın önemli bir üssü haline gelecek, ayrıca Kafkasya, Asya ve Ortadoğu üzerinden gelen mallar Avrupa’ya ve dünyanın diğer bölgelerine bu liman üzerinden taşınabilecektir.
Çandarlı limanı ve onunla bağlantılı Soma lojistik merkezi, tarihteki İpek Yolu’nu yeniden canlandırma potansiyeline sahip olmakla beraber, Türkiye’nin ve bölgenin ulaştırma alanındaki en büyük sıkıntılarından olan Çanakkale ve İstanbul boğazlarındaki gemi trafiği üzerinde de olumlu etkiye sahip olacaktır. Bu sayede hem yurtiçi hem de yurtdışı destinasyonlara yönelik boğazlardan geçen yük miktarı azalacaktır. Üstelik bu açıdan Çandarlı ve bağlantı yollarına rakip olabilecek olan Mersin Limanı ve Karadeniz bağlantısının, Yenice Lojistik Merkezinin askıya alınması sonucu, hem Çandarlı’nın hem de Soma’nın şansını önemli ölçüde artırdığı söylenebilir.
Gerek bölge limanlarına yakınlığı, gerek demiryolu ve karayolu projeleri güzergâhında bulunması ve bu güzergâhların Çandarlı ve Aliağa Limanlarına bağlantısının planlanması gibi üstünlükleri Soma ilçesini, bölgede kurulması planlanan lojistik merkez için cazip bir yer haline getirmektedir. Bunun yanı sıra, Soma ve çevresindeki Kırkağaç, Akhisar gibi yerlerde mevcut OSB’lerin altyapılarının iyileştirilmesi durumunda, bölgenin ticaret hacmi ve Soma’daki lojistik merkeze yönelik yerel talep artacaktır. Soma’nın yatırım çekmek açısından önemli bir üstünlüğü de çevre il ve bölgelere göre yatırım teşvik sistemindeki avantajıdır. Örneğin, bölgeye gelen yatırımcılar, hemen yakınında olan İzmir sınırları içindeki Bergama’ya kıyasla daha iyi şartlarda yatırım teşviği alabilecektir. Bütün bu ve benzeri avantajlar, Marmara bölgesindeki üretim aksını da bu yöne doğru çekecektir. Dolayısıyla uzun vadede Marmara bölgesindeki üretim sıkışıklığı rahatlayacaktır.
Yıllarca kömür madeni ile özdeşleşen Soma, son olarak yaşanan maden faciası sonrasında, gelişmesi öncelikli bölge kapsamına alınarak iş çeşitliliğini arttırma yolunda önemli adımların atıldığı bir ilçemizdir. İlçede OSB kurulması için oluşturulan müteşebbis heyetin hazırladığı protokol Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onaylanmış ve Şoma OSB resmen kurularak kamulaştırma çalışmalarına başlanmıştır. Tamamlandığında 2000 kişiye istihdam sağlayacak OSB’nin alt yapı yatırımlarının tamamlanması için 16 milyon TL kaynak ayrılmıştır. Bu durum kurulacak lojistik merkeze ilçeden giderek artan bir oranda gelecek yük talebi yaratacaktır.
Soma’da kurulacak olan lojistik merkezin büyüklüğü belirlenirken, ilk etapta sadece Manisa ilinden gelebilecek yük talebi dikkate alınmıştır. Uzun vadede lojistik merkeze olan yük talebinin, mevcut ulaştırma ve liman projelerinin tamamlanması ile artacağı düşünülmüştür. Genişleme için ihtiyaç duyulan alan büyüklüklerinin belirlenmesinde, Türkiye ve dünyadaki başlıca lojistik merkezler incelenerek ve bu konuda yapılan literatür araştırmasına dayalı olarak, mevcut yük talebinin iki katına çıkabileceği varsayılmıştır.
Araştırma için yapılan odak grup toplantılarında lojistik merkezin yönetim modeli tartışılmış ve en uygun finansman ve yönetim modelinin kamu-özel sektör ortaklığı olduğu yönünde bir eğilim ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak raporda alt yapı yatırımlarının kamu sektörü tarafından yapılacağı, merkez içinde yer alacak depoların ise lojistik firmaları tarafından inşa edileceği bir lojistik ihtisas OSB kurulması önerilmiştir. Altyapı yatırımlarının tamamlanması ile lojistik merkezde yer alması beklenen firma talebinin artacağı düşünülmektedir.
Lojistik merkez içinde açık ve kapalı depolar (soğuk hava depoları, genel depolar, antrepolar), konteyner sahası, yük istasyonu, gümrük müdürlüğü ve gümrük sahası, ofisler, tır parkı, akaryakıt istasyonu ve sosyal tesisler olması önerilmiştir. Lojistik merkezde Gümrük Müdürlüğü kurulmasının, merkeze olan talebi olumlu bir şekilde etkileyebileceği düşünülmektedir. Ayrıca Karma OSB dışında Manisa ilinde hiç bulunmaması nedeniyle, ilçede kurulacak bir serbest bölgenin de merkeze olan talebi arttıracağı düşünülmektedir.
Bölge üretim ve ihracatı yüksek oranda tarımsal üretime dayandığı halde soğuk hava depoları, kurutma tesisleri, seçme ve boylama makinaları ve ambalajlama ünitelerinin yetersizliğinden dolayı ürünlerin dayanıklılık süreleri çok kısa olmaktadır. Dolayısıyla kurulacak olan lojistik merkezde bu tesislere yer vermenin yük talebini arttıracağı düşünülmektedir.
Soma’nın ülke dış ticaretimizde önem -taşıyan bölge limanlarına yakınlığı, kara ve demiryolu bağlantılarının kavşak noktasında olması, Akhisar’da kurulması düşünülen hava limanına yakınlığı gibi sahip olduğu avantajların, ilçede kurulması planlanan lojistik merkeze yurt içi, uluslararası ve transit ticaretten kaynaklanan önemli bir yük talebi ortaya çıkaracağı düşünülmektedir.
Dolayısıyla kurulacak olan merkezin ulusal ve uluslararası lojistik hizmeti verebilecek bir büyüklük ve altyapıya sahip olması düşünülmektedir. Ancak öngörülen yük talebinin ancak merkezde bir gümrük müdürlüğü kurulması ve yapımı devam eden demiryolu projeleri güzergâhının Soma’dan Çandarlı ve Aliağa Limanlarına kadar uzatılması durumunda gerçekleşebileceği düşünülmektedir.
Ülke Lojistik Master Planına ait çalışmaların 2016 yılı içinde şekillenmeye başlayacağı düşünülmektedir. Planın önümüzdeki üç yıl içinde tamamlanması hedeflenmektedir. Olası gelişmelere dayanarak kamu-özel sektör ortaklığında kurulması planlanan Soma Lojistik Merkez projesinin 2020 yılında kabul edilip, yapımına başlandığı takdirde, iki yılık bir süre içinde alt yapı ve üst yapı çalışmalarının tamamlanmasının ardından 2022 yılında faaliyete geçmesi beklenebilir.”