13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen cumhuriyet tarihinin en büyük maden faciasında 301 işçi yaşamını yitirdi. Facianın 3. yılında; Manisa Valiliği, Manisa Büyükşehir Belediyesi, Soma Kaymakamlığı ve Soma Belediyesi tarafından 43 maden şehidinin bulunduğu Soma Maden Şehitliği’nde anma programı düzenledi.
“BİZ HEP BURADAYIZ”
Eşi Bayram Parça’yı maden faciasında kaybeden Asiye Parça da, 4,5 yaşındaki oğlu Yunus Emre parça ile mezar başında dua ederek gözyaşı döktü. Oğluna da dua etmeyi öğreten Parça, “Biz hep buradayız. Şuanda gelenler 13 Mayıs’ta geliyor. Suçlular cezasını çekmedi. Dava hala devam ediyor. Ölen öldüğü ile kalıyor” dedi. Çocukları 9 yaşındaki Yusuf Emre ve 7 yaşındaki Cansu ile eşi Kazım Karaçoban‘ın mezarına gelen Sevinç Karaçoban da, “Ne diyebilirim ki. Bu üç yıl acı içinde geçti” diye konuştu.
“OĞLUMUZ GİBİYDİ”
Netif Güney ve Münibe Güney çifti ise damatları İlyas Yıldırım için Soma Maden Şehitliği’ndeydi. Damatlarının mezarında bulunan fotoğrafını özenle silen çift, gözyaşları içinde, “O bizim oğlumuz gibiydi. Üç yıl bizim için çok zor geçti. Arkasında 9 ve 6 yaşında iki çocuk bıraktı. Çocukları Ramazan ve Netif Ömer, kızımız Zürfe ile kalıyor. Biz onlar gelmeden buraya gelip damadımız için dua ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Maden şehidi babasının mezarına bıraktığı mektupta pilot olmak istediğini yazan ve Türk Hava Kurumu tarafından pilotluk eğitimi için destek protokolü imzalanan 11 yaşındaki Betül Yüksel, Somalı şehit madenci babası Ali Yüksel için yazdığı 3. mektubu gözyaşları içinde mezara bıraktı. Betül’ün mektupta yazdığı “Okulda biri babasına sarılırken sen aklıma geliyorsun. Hep o an ağlamak istiyorum. Veli toplantısında bir arkadaşım ‘baban neden gelmedi?’ dedi. Bir an yutkundum, cevap vermedim. ‘Babam gelmedi, yok babam. Öldü’ diyemedim. Çünkü sen ölmedin değil mi baba? O zaman da yanımdaydın. Pilot olacağım ve senden ‘pilot bir kızı var’ diye bahsedecekler” sözleri yürek burktu.
Babası Ali Yüksel‘in 1. ölüm yıl dönümünde mezarına bıraktığı mektupta ” Pilot olacağım, yüzünü kara çıkarmayacağım” yazan 11 yaşındaki Betül Yüksel’e, Türk Hava Kurumundan destek gelmişti. Babasına yakın olmak için pilot olmaya karar verdiğini söyleyen Betül Yüksel, facianın 3. yıl dönümünde babasına 3. mektubu bıraktı. Şehitliğe üzerinde babasının fotoğrafının bulunduğu tişörtle gelen Betül’ün mektubunda yer alan ifadeler yürek burktu.
ŞEHİT MADENCİ KIZI BETÜL’ÜN DUYGULANDIRAN MEKTUBU
Şehit madenci Ali Yüksel‘in kızı Betül Yüksel mektubunda ise şunları yazdı:
“Babacığım seni çok seviyorum. İlk önce bunu söylemek istiyorum. İyi ki benim babamsın. Seni küçük yaşta kaybettim ve hala eksikliğini yaşıyorum. Biliyor musun baba, okulda biri babasına sarılırken sen aklıma geliyorsun. Hep o an ağlamak istiyorum. Duygulanıyorum. Arkadaşlarım ‘ne oldu?’ diye sorduğu zaman ‘aklıma bir şey geldi’ diyorum. Ama bu kimin suçu biliyor musun? 301 maden şehidinin katilleri ne olursa olsun affetmeyeceğim onları. Cezalarını çeksinler istiyorum. Biliyorum bu canice gelebilir ama onlar 301 maden şehidinin canına kıyarken gözlerini bile kırpmadılar. Berat Kandilinde ‘kimse babasız kalmasın, babasızlık çok zor’ diye dua ettik. Ben bu acıyı yaşadım. Bu acıyı 301 maden şehidi ailesi yaşadı. Sensiz 3 yıl geçti. 36 ay 1095 gün oldu ve inan ki her gün yatağımda sana ‘iyi geceler babam’ deyip yatıyorum. Başucumda fotoğrafların duruyor. Veli toplantısında bir arkadaşım ‘baban neden gelmedi?’ dedi. Bir an yutkundum, cevap vermedim. ‘Babam gelmedi, Yok babam. Öldü’ diyemedim. Çünkü sen ölmedin değil mi baba? O zaman da yanımdaydın. Öğretmenlerin benim hakkımda ne dediğini duydum. Merak etme derslerim iyi. 80’in altında notum yok ve pilot olmak için çok çalışıyorum. Pilotluğa daha çok yakıştığımı hissediyorum. 2. dönemin sonunda takdir alacağım. Çok iyi bir okulda okuyorum babacığım gözün arkada kalmasın. Tarçın’ı sorarsan çok iyi. Seni ziyarete gelirken onu da getiriyoruz. Artık mezarlığa çok az kişi geliyor baba. Bir avuç insanız. Mezarlığın boş halini görünce üzülüyorum. Sizi, bu 301 kişiyi nasıl unutabiliyorlar. Seni çok seviyorum. Çok konuştum yine özür dilerim. Seni hepimiz çok özlüyoruz. Pilot olacağım ve senden ‘pilot bir kızı var’ diye bahsedecekler.”
“BİR ÇOCUK NE YAZARSA ONU YAZMIŞ”
Yeğeni Betül’ün yazdığı mektubu gözyaşları içinde okuyan Ali Yüksel‘in kardeşi Erhan Yüksel, “Betül babasına 3. mektubunu yazmış. Ne denir bilemiyorum. Babasını özlemiş. Biz de özledik. Babasını sevdiğini, özlediğini, unutamadığını yazmış. Her gün onu yaşadığımızı yazmış. Bir çocuk ne yazarsa onu yazmış” dedi.
“ACILARLA BAŞBAŞAYIM”
Faciada ağabeyi Yılmaz Çifikçi’yi kaybeden Semra Ersoy da şehitlikteydi. Oğlu ile Çifikçi’nin fotoğrafını öpen Ersoy, “Günden güne her şey kötüye gidiyor. Üç yıldan beri onlarsız yaşıyoruz ve bundan sonra da onlarsız yaşayacağız. Çok özlüyor insan. İlk zamanlar kabul etmiyorduk ama üç yıldan beri gelmiyor. Artık gelmeyeceklerine inanıyorum. Çok zor bir şey” diye konuştu. Çifikçi’nin annesi Cemile Çifikçi ise “Acılarla baş başayım. Bizi anlayan yok. Gayretimiz yok. Biz de ölü sayılırız. Davalara gidiyoruz. Yalan ifade veren bazı arkadaşlarına çok kırılıyoruz. Mahkemeler bizi günden güne yıpratıyor” ifadelerini kullandı.
“GÜNLER GEÇMİYOR”
Eşi İlyas Yıldırım için Ramazan ve Ömer isimli oğulları ile şehitliğe gelen Şerife Yıldırım da, “Artık çocuklarım için yaşıyorum. Kendime bir gayem yok. Günler geçmiyor. Acımız seneden seneye artıyor” dedi. Anma programına; Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, AK Parti Manisa Milletvekilleri Selçuk Özdağ, Recai Berber, Uğur Aydemir, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Manisa Milletvekili Mazlum Nurlu, Soma Kaymakamı Ahmet Altıntaş, Soma Belediye Başkanı Hasan Ergene katılırken, Manisa İl Müftüsü Sinan Cihan tarafından dualar okundu.
SOMA MADEN FACİASI
Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. tarafından işletilen maden ocağında, 13 Mayıs 2014 yılında yangın çıkmış, yangın nedeniyle 420 metre derinliğinde, 3,5 kilometre uzunluğundaki galeriler dumanla dolmuş ve işçiler mahsur kalmıştı. AFAD koordinasyonunda başlatılan arama kurtarma çalışmaları 96 saat sürmüştü. Çalışmalarda; 162 işçi kurtarılmış, 486 işçi ise yaralı olarak madenden dışarıya çıkartılmıştı. Cumhuriyet tarihinin en büyük maden faciasında 301 işçi yaşamını yitirmiş, 432 çocuk yetim kalmıştı. 13 Nisan 2015’te başlayan dava halen sürerken, şehit ailelerden 70’i Soma‘da yaşamını sürdürüyor.