Sayın Abdullah Saka beyefendinin Soma yerel medyasında da yer bulan 13 Eylül Gama Ortaokulunun bahçe duvarının içeriye alınması ile ilgili açıklamalarını üzülerek okudum.
Sn. Abdullah Saka Beyefendiye hem öğrenci velisi olmam, hem OAB (Okul Aile Birliği) üyesi olmam, hem de Okulumuzun çevre düzenlemesi ile ilgili bizzat ilgilenme gayreti içerisinde olan birisi olarak bir kaç soru sormamda umarım bir mahsur yoktur.
-Çocuklarınız mezun olduktan sonra okul ve okulun sorunları ile ilgilenmemeniz çok doğal karşılanabilir. Fakat siz hak, hukuk, inanç gibi manevi değerlerimizi önemseyen bir kişilik olarak, kaç kere okulun herhangi bir problemi, sorunu olup olmadığı ile ilgilendiniz?
-Depreme dayanıksız gerekçesi ile yıkılan binalardan sonra okulun bahçesinden hiç içeri girdiniz mi? Girdiyseniz Çocukların gasp ettiğimizi beyan ettiğiniz oyun alanları ile ilgili tehlikeyi gördünüz mü? Girdiniz ve gördüyseniz bununla ilgili gerekli makamlara bir müracaatınız veya ilgili makamlarla bir görüşmeniz oldu mu? Bu çocuklar burada oynarken kolunu bacağını kıracak çünkü hoplayıp zıpladıkları bir yükselti alanı var buranın düzeltilmesi gerekiyor diye bir fikre kapıldınız mı? Burada yıkılan binaların zeminleri hala toz toprak içinde bu toz topraktan çocuklarımız rahatsız olurlar diye düşünüp bununla ilgili bir girişiminiz veya açıklamanız oldu mu?
-Yetersiz bina sebebiyle ikili eğitim yapmak zorunda olan okulun giriş/çıkış saatlerinde dışarıdaki alanın darlığı ve yetersizliği sebebiyle bazı velilerin çocuklarını bulamamasına, daracık bir alanda nasıl bir yığılma olduğuna şahit oldunuz mu? Bir çocuk çocukluğunun verdiği heyecan, cesaret ve dikkatsizliği sonucu yola çıktığı anda başına gelebilecek en kötü senaryoyu kafanızda kurgulayabildiniz mi? Gerek velisinin aracı ile ve gerekse servis ile okula gelen öğrencilerin nerede ne şekilde bir trafik tehdidi ile karşı karşıya geldiğini biliyor musunuz?
-Bizzat kendinizden aldığım bir HAYIR cevabı var ki her şeyi özetliyor… Buranın imar durumuna ve okul sınırının nerede başlayıp nerede bittiğine baktınız mı? “HAYIR” cevabını bizzat kendiniz verdiniz cebimde taşıdığım imar plan durumunu göstermeye çalıştığımda merak edip bakmadınız bile.
Pekiyi siz ne yaptınız? Size ofisinize gelerek bizzat kendim izah etmeye çalışsam da dinleme zahmeti dahi göstermeyip, Önem verdiğimiz manevi duygularımız birde özellikle çok sevdiğimiz çocuklarımız üzerinden gündemde kalmaya çalıştınız. Başardınız da Tebrik Ederim. Bu şekilde gündemde kalma başarılarınızın da devamını dilerim.
Efendim “çocuklar kendini savunamaz, haklarını savunamaz, onların haklarını biz büyüklerin savunması gerekir” şeklinde ajitasyon yapmanızın gündemde kalmanızdan başka kimseye bir yararı olmadığı gibi herkese zarar verecek bir beyandır. Bunun meali “Ey analar, babalar, ben sizin çocuğunuzu sizden çok düşünüyorum” başka bir anlamı “Ey çocuklar sizin büyükleriniz sizi düşünmüyor” şeklinde anlaşılmaktadır ki bu veli ile öğrencinin arasına çok kolay nifak sokabilecek bir ifadedir. Sayın Saka’nın bilmesi gerekir ki, her anne baba çocuğunu Sayın Saka’dan daha az düşünmez ve Sayın Saka’da hiçbir velinin çocuğunu velisinden daha fazla düşündüğünü iddia edemez, etse de boş ve gülünç bir iddia olur.
Sn. Saka’nın açıklamasında yanlış ve yanıltıcı bilgilerde bulunmaktadır. Nedir o yanlış bilgi? Ortaokullar için 10.000 metrekare zorunluluğu yoktur. Nerede hangi yasa ve yönetmelikte yazıyorsa bizi bilgilendirmesini rica ediyorum. Biz doğrusunu söyleyelim. Nüfusu 150.000 e kadar olan şehirlerde Ortaokullar için okuldaki kayıtlı her bir öğrenci için asgari 1,6 metrekare bahçe alanı bırakılmasıdır ki 13 Eylül Ortaokulunda 1.200 öğrenci olduğunu varsaysak 1.200X1,6 = 1.920 metrekare bahçe alanı yeterlidir, ilgili mevzuatta yazılı olan budur. Ancak bu ifademden bu kadar yeterli görüyormuşum anlamı çıkarılmasın sadece öngörülen asgari oranın ne olduğu bilgisini veriyorum. Yoksa gönlümüz öğrenci başına 1,6 değil 5 metre bahçe alanı olması yönündedir ki şu anki mevcut durumu ile bu alan öğrenci başına 3,5 metreden fazladır.
Biz neden böyle bir düzenleme yapılmasını istedik onu da belirtip konuyu kapatalım.
İlk olarak öğrencilerimizin okul bahçesinden çıktıkları anda velileri ile bir araya gelemeden akan trafikle okul kapısı arasındaki mesafenin darlığıdır.
İkinci olarak velilerin çocuklarını daha geniş ve rahat bir alanda beklemelerinin sağlanmasıdır.
Üçüncü olarak beton dubalarla bir cep oluşturularak okula öğrenci taşıyan servis araçları ve aracı ile öğrenci getiren velilerin caddede akan trafiği aksatmamasını sağlamaktır.
Ayrıca Soma kamuoyunun bilmesini isterim ki yapılan bu çalışmada resmi planlardaki okul sınırı hiçbir şekilde aşılmamıştır. Okul sınırlarına girilmesi ve okul sınırlarının aşılması durumunda ilk itiraz edecek kişinin bizzat ben olacağımı, şahsımı yakından tanıyan herkes bilir. Okul ve çocuk duyarlılığında zirve noktasında olduğunu düşündüğün Sn. Saka bahçe duvarından bile içeri girmediğinden, okul bahçesinin içerisindeki esas gündeme getirmesi gereken konuları (Ucube şeklinde bırakılan yükseltiler, bahçe zeminin viraneliği gibi) görememesine de şaşırmadım. Anladığım şekli ile kendilerinin yapılmayanı gündeme taşımak ve yapılmasını sağlamak gibi bir derdi olmadığından, yapılan ve yapılmak isteneni eleştirmesini de Soma Kamuoyunun anlayışına bırakıyorum. Saygılarımla.
Cemal ÇAPKIN
Okul Aile Birliği Muhasip Üyesi, Öğrenci velisi