Ege Linyit İşletmeleri bünyesinde yer alan Eynez Açık Alan Havzasının devredilmesine karşı mücadele başlatan maden işçileri, yatırım taleplerini yineledi. Türkiye Maden İşçileri Sendikası Soma Şube Başkanı Şevket Şahin, önceki gün Enerji Bakanlığı ile Türk-İş arasında başlayan görüşmeler için Ankara’ya gitti. Türkiye Maden İşçileri Sendikası Soma Şube Başkan Vekili Selçuk Metin, bugün de devam edecek görüşmelerin sonucuna göre yeni yol haritalarını çizeceklerini, işçi arkadaşlarının Ankara’ya başlattığı yürüyüş kararlılığından taviz vermeyeceklerini söyledi.
Özelleştirmeye karşı imza kampanyası da halkın desteğiyle devam ediyor.
‘MAKİNELER NE KADAR ESKİYSE İŞÇİLER O KADAR ÖZVERİLİ’
Başkan Vekili Selçuk Metin, şu anda üretimin devam ettiğini vurgulayarak “Biz çalışan üreten insanlarız, üretmekten hiçbir zaman geri kalmadık. Oradaki sahamız, bu kararda ısrar edilir de özel sektöre verilirse bütün iş makinelerimizle beraber o bölgeye geçeceğiz ve özel sektörü oraya sokmayacağız.” diye konuştu.
Makinelerin 80’li yıllardan kalma olduğunu bildiren Metin, yatırım taleplerini şöyle dile getirdi:
“Bizim iş makinelerimiz devasa büyüklükte. Bunun yanında 85-86 modelde araçlarımız var. Sadece 90’lı yıllarda 180 tonluk iş makinaları alındı. Biz bu araçlarla dağı oradan alıp oraya veriyoruz. Makineler ne kadar eskiyse arkadaşlarımız o kadar özverili çalışıyor. Hem tamir bakımdaki hem de sahadaki grubumuz bu işte tecrübeli. Müteahhitin yaptığı işin kat kat fazlasını yapıyoruz zaten.
KÖMÜRÜ HAZIR HALDE
“Orası bizim yıllarca çalışıp kömürünü hazır hale getirdiğimiz bir bölge. Madencilikte havan taşı, kireç taşı dediğimiz büyük bir dağ var orada. Bazı çatlaklar var ama biz oranın riskli olan bölümlerini aldık. Müteahhit firmanın iş makinelerinin heyelandan kaçmaya mevcut olduğu söylense de bizim de buna uygun araçlarımız var. Burada başka bölgelerde de risk var ama oralar kalorisi ve piyasa değeri düşük kömür olduğu için talep görmüyor.
’15 KAMYONLA ÜRETİM DAHA DA ARTAR’
“Biz Soma havzasına, Tavşanlı’ya da yatırım yapılması için Türkiye Kömür İşletmelerine (TKİ) talepte bulunduk. Yatırım yapılsın, burada taşıyıcı grubu yenilensin, tecrübeli elemanlarımızla daha fazla üretim yapalım. Makinelerimiz ne kadar eski olsa da zaten yıllık tahakkuk edilen iş miktarının üzerinde gidiyoruz. Ama adım atılmadı. TKİ, buraya özellikte taşıyıcı grubuna yapılacak küçük bir yatırımla 15 tane kamyon aldığında bizim üretimimiz çok daha fazla olacak.”
MADEN MÜHENDİSLERİNDEN KAMUSAL ÜRETİM VURGUSU
TMMOB Maden Mühendisleri Odası açıklamasında “Eynez kömür ocaklarının özelleştirilmesi durdurulmalı. Üretimi temel alan, kamusal üretimin esas alındığı yeni sosyo-ekonomik politikalar acilen uygulanmalı.” değerlendirmesinde bulundu.
Üretimi temel alan, kamusal üretimin esas alındığı yeni sosyo-ekonomik politikaların acilen uygulanması gerektiğinin belirtildiği açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Önceki yıllarda özelleştirilen Eynez yeraltı ocağını Soma A.Ş. devralmış ve 301 madencinin hayatını kaybettiği soma faciası yaşanmıştır. Bu alanda TKİ ve TTK gibi yüksek deneyim ve teknik kapasiteli kamu kuruluşlarını atıl bırakmak,madencilik faaliyetlerini ‘iştirakler’ üzerinden özel firmalara devretmek, hem kamu yararları açısından uygun değildir, hem de çalışanları iş güvencesinden mahrum bırakmakta ve zayıf iş güvenliği koşullarında çalışmaya mahkûm etmektedir. Yılların birikimi ile oluşturulmuş uygulamacı kurumun peyderpey özelleştirilmesi kurumun sonunun hazırlandığının bir göstergesidir.”
Özelleştirme politikalarından bir an önce vazgeçilmesi çağrısı yapılan açıklamada, Somalı maden işçilerinin gerek özelleştirmeye yönelik mücadelesi, gerek kamu kaynaklarının korunması ve kendi geleceklerine sahip çıkma çabasının desteklendiği vurgulandı.
TÜMTİS’TEN MADENCİLERE SELAM
Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS), Soma madencilerine desteklerini ileten açıklamasında, “Soma linyitlerinin özelleştirilmesine, halkın değerlerinin bir avuç sermayedara peşkeş çekilmesine karşı direnen Soma maden işçileri, bu direnişi sadece kendileri için değil, hepimiz için yapıyorlar. Maden işçilerinin tek derdi, kendi ücretleri ve işleri değildir. Maden işçilerinin direnişi, bütün Türkiye içindir.” ifadelerini kullandı.
Özelleştirmenin ağır sonuçlarına dikkat çekilen açıklamada şunlar kaydedildi:
“Özelleştirme demek, bütün yaşamımız boyunca çok daha pahalı yaşamamız, bir avuç sermayedar için halkın sürekli acı çekmesi demektir. Özelleştirme demek, aşırı kâr hırsıyla gözü dönmüşçesine saldıran sermaye sınıfına cebimizdeki paraların oluk oluk akması demektir. Özelleştirme demek, işsizlik, açlık, pahalılık, taşeronlaşma, iş cinayetleri, sendikasızlaşma ve güvencesizlik demektir.”