Soma faciasının “En Kolay Önlenebilir Kaza” olarak tanımlandığını hatırlatan Bakırlıoğlu yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi.
Adeta geliyorum diyen faciada 301 madenci hayatını kaybetmiş 486 madenci yaralanmıştı.
Ve bugün Bartın’da geliyorum diyen faciada 41 madenci hayatını kaybetti.
Türkiye Taş Kömürü Kurumuna (TTK) ait kömür ocağında bir haftadır gaz kokusu olduğu vefat eden işçilerin aileleri tarafından ifade edilmesine rağmen, Sayıştay raporlarına rağmen önlem alınmadığı için facia yaşandı.
Bartın Faciasını daha iyi anlamak için Soma ‘da yaşananları hatırlatmakta yarar var.
Soma’da facia olana kadar uyarılara kulak tıkayan madenin ruhsat sahibi Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ), Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı sadece seyretti.
Kaza sonrasında ne Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı ne de TKİ bürokratları istifa etti.
Denetim görevini yapmadıkları halde görevden bile alınmadılar. Hiç biri Soma davasında yargılanmadı.
O zamanda Cumhurbaşkanı “fıtrat” demişti. Sorumluluğun üzerini örtmek için kader demek, fıtrat demek Ermenek ve Bartın facialarını getirdi.
İşte bu anlayış yüzünden 20 yılda 1983 madenci öldü.
Soma faciasından sonra Mecliste Maden Kazalarını Araştırma Komisyonu kuruldu ve 1256 sayfalık bir rapor hazırladı.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in de aralarında bulunduğu komisyonun CHP’li üyeleri 237 sayfalık muhalefet muhalefet şerhi yazdı.
O gün Özgür Özel “bugün madene inenler 301 madenciden daha şanlı değil” demişti. Bu gün ne kadar haklı olduğu görüldü.
Ve unutmayalım ki; hala yeraltında madenlerde çalışanlar Soma’da, Ermenek’te, Bartın’da hayatını kaybeden işçilerden daha şanslı değiller.
301 madenciye mezar olan Soma’daki Eynez ocağı işletmesi önce Ciner Holdinge veriliyor. Fakat telafi edilemez riskler barındırdığı için Ciner Holding ocağı tekrar TKİ’ye devrediyor. Riskler ortadan kaldırılmadan kömür ocağı daha sonra Soma Kömürleri A.Ş.’ye rodövans sözleşmesi ile veriliyor.
Rodövans sözleşmesinde yılda 1,5 milyon ton kömür üretileceği belirtilmesine karşın, 3 milyon ton kömür üretilen madende “üretim zorlaması” yüzünden facia yaşandı.
CHP’li Bakırlıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü,
“Komisyon raporu Meclisin tozlu raflarında kaldığı için, Sayıştay Raporları ciddiye alınmadığı için Bartın’daki kaza kaçınılmaz hale geldi.
Kazanın sorumlularına hak ettikleri ceza verilmediği için maden kazaları hala devam ediyor, madenler işçilere mezar oluyor. Soma’da yaşanan facia sonrası gördüklerimiz, yaşadıklarımız, facianın sorumlularına karşı takınılan “cezasızlık” eylemi 41 işçimizin ölümüne neden olmuştur.
Soma’da adalet sağlanmadığı için facialar devam ediyor.
Çünkü Soma davası adeta suçluları aklama yargılamasına döndü.
Kazadan bir yıl sonra dava açılabildi ve dava 8 yıl sürdü.
Bu sürede davaya bakan savcılar, mahkeme heyetleri değişti. Sorumlu şirketin sahibini kurtarmak için davaya bakan ilgili Yargıtay Ceza Dairesinin üyelerinin değiştirildiği hala hafızalarımızda.
Yargıtay daha önce “olası kastla ölüme neden olmak” suçundan ceza verilmesini isterken, yeni atanan AKP’ye yakın üyelerin oylarıyla suçlamanın niteliği düşürülerek “bilinçli taksire” dönüşmüştür.
Sonuçta üç beş kişi ceza aldı ve kazanın baş sorumlusu Can Gürkan’a ölen her madenci için sadece 8 gün ceza verildi.
Tazminat Alamayan Aileler Var
Ölen madencilerin aileleri, işten atılan madenciler kaderleriyle başbaşa bırakıldı. Yuvalar dağıldı, diğer ocaklarda çalışan işçiler işsiz kaldı tazminatlarını yıllarca alamadılar.
Tazminatlarını almak hak mücadelesi veren Bağımsız Maden-İş Genel Başkanı Tahir Çetin ve Ali Faik İnter’i trafik kazasında kaybettik.
TKİ tarafından davalar sürekli temyiz edildiği ve yargılama süreci uzadığı için ölen madencilerin ailelerinden hala tazminatını alamayanlar var.
Kısaca bu faciadan en büyük zararı Soma gördü. Soma hala bu facianın acısını çekiyor.
İşte bu anlayış Bartın faciasını getirdi.
Fakat burada özel sektör değil kamunun işlettiği bir ocakta 41 madenci öldü. Ama özel sektör de olsa kamuda olsa iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine gerekli önem verilmediği için facia yaşandı.
Şimdi kamu görevlilerini sorumluluktan nasıl kurtulacak merak ediyorum.
Soma davasını başında beri hem ilçe başkanı hem de Milletvekili olarak yakından takip ettim. İşçilerin, mağdur ailelerin haklarını alması için mücadele ettim.
Soma’da facia sonrasında ve dava sürecinde yaşananların Bartın’da yaşanmaması için, adaletin hızlı şekilde sağlanması için konunun takipçisi olacağız.
Bu facianın sorumluları kamu görevlileri ile siyasi sorumluğu bulunan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı derhal istifa etmelidir.
Ve hepsinde önemlisi madenlerdeki ölümler asla kader değildir.
Cumhurbaşkanı işi Allah’a havale ederek yeni facialara davetiye çıkarmaktadır.”