CHP Manisa Milletvekili Vehbi Bakırlıoğlu Yargıtay 12. Ceza Dairesinin Soma davasında üç ay önce verdiği kararını bozmasının adaletin tecelli etmesini yine engellediğini söyledi. Bakırlıoğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Aradan 6 yıl geçmesine rağmen Soma faciasında hala karar verilmemesi, yakınlarını kaybeden ailelerde ve kamuoyunda adalete olan güven duygusunun zedelenmesine neden olmuştur.
301 madencinin hayatını kaybettiği kazanın davasının görüldüğü Yargıtay 12. Ceza Dairesinin daha önce olası kastla 301 kez öldürme ve 162 kez yaralama suçundan ceza verilmesine hükmetmişti.
Davaya bakan dairenin 3 üyesinin değişmesi ile verilen kararın bozulması ve ceza niteliğinin değiştirilerek olası kast ile öldürmeden, bilinçli taksirle ölüme çevrilmesi ve sanıkların daha az cezayla kurtulmalarını sağlayacağı endişesi vicdanları bir kez daha yaralamıştır.
Yargıtay’da üye değişikliğinin verilen kararlarda değişikliğe neden olması davaya siyasi baskı iddialarını da gündeme getirmektedir.
Karar aşamasında mahkeme heyetinin değiştirilmesi, savcıların hakimlerin değişmesi, Cumhurbaşkanı yemin edecek diye karar açıklamasının ertelenmesi, Yargıtay üyelerini değiştirerek verilen kararın bozulması ister istemez Soma Kömürleri A.Ş.’nin kimler tarafından korunduğu sorusunu akla getiriyor.
Gerekli iş güvenliği tedbirleri alınmadığı için Soma’da 301 madencimiz yerin altında can vermiştir. 162 madencimiz yaralanmıştır. Burada kasta varan ihmallerin olduğu ifade edilmiştir ve raporlarda işveren ve sorumlu bürokratlar birinci dereceden kusurlu bulunmuştur.
TBMM’de kurulan Maden kazalarını Araştırma Komisyonunun 1064 sayfalık raporunda kazanın nasıl olduğu şirketin ve yöneticilerin hatta ruhsat sahibi Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğünün sorumluluğu detaylı şekilde yer almıştı.
Bu dava “olası kastla” işlenen iş cinayetlerinde emsal bir karar olacaktı, maalesef AKP tarafından siyasileştirilen yargı 301 işçinin öldüğü iş cinayetini bilinçli taksir suçuna soktu.
6 yıl sonra gelinen noktada kazanın sorumlusu sanıkların cezaevinden çıkmalarının yolu açılmıştır. Vicdanları yaralayan bu karar bir kez daha adaletin yerine gelmesini engellemiştir.
İşten atılan iççiler yıllarca tazminatlarını almak için mücadele ederken, TKİ ilk fırsatta cezaevindeki sorumluların tazminatını ödemiştir.
Soma davasını yakından takip eden birisi olarak dileğimiz Soma’da adaletin en kısa zamanda tecelli etmesi davanın bitirilerek sanıkların ve sorumluların hak ettiği cezayı almaları sağlanmalıdır.
Verilecek hiçbir ceza evladını, eşini, babasını kaybeden acılı ailelerin acısını hafifletmeyecektir. 6 yıldır adalet arayan Soma’da mahkemeden vicdanları rahatlatacak bir kararın çıkması tek dileğimizdir.”