DİSK, KESK, TÜRK-İŞ, TMMOB ve İzmir Barosu, Soma maden ocağında yaşanan faciayı protesto etmek için 14 Mayıs 2014’te ‘Katliamın faillerini biliyoruz’ adı altında yürüyüş düzenledi. Basmane Meydanı’nda başlayan ve Fevzipaşa Bulvarı’ndan Konak Meydanı’na kadar süren yürüyüşe işçi ve memurların yanı sıra, çok sayıda sivil toplum ve gençlik örgütü üyelerinin de aralarında yer aldığı yaklaşık 5 bin kişi katıldı. DİSK Genel Başkanı Kani Beko, İzmir Barosu eski başkanlarından Ercan Demir’in de aralarında bulunduğu grup ” Hükümet istifa”, “İş kazası değil bu bir katliam”, “Soma’nın hesabını soracağız” sloganları attı.
Konak’a gelen protestocular, Büyükşehir Belediyesi ile İZSU binası arasında yapacakları basın açıklamasıyla yürüyüşü bitirmeyi planlamasına rağmen, 100 metre geride Merkez Bankası önünde polis barikatıyla karşılaştı. Barikatın arkasında TOMA ve çevik kuvvet ekipleri konuşlandı. Yürüyüş düzenleme komitesi barikatların kaldırılmasını ve geçişe izin verilmesini istedi. Ancak, polis buna izin vermedi. Polisin barikatı açmaması üzerine bir grup barikatları kaldırdı, kolkola girerek polis araçlarının üzerine doğru yürüdü. Bunun üzerine polis TOMA’larla gruba müdahale etti. Tazyikli su ve biber gazlı müdahaleye kalabalıktan bazıları taş ve sopalarla karşılık verdi. Ancak, TOMA’lar hareketlenerek kalabalığı Alsancak yönüne doğru yöneltti. Tazyikli su ve biber gazı nedeniyle çok sayıda kişi ıslandı ve zor durumda kaldı. Yol üzerinde bulunan banka şubeleri, ATM ve otobüs duraklarına da zarar verildi. Olaylar sırasında bazı polisler de atılan taşlarla yaralandı. Gruba müdahale eden polis, aralarında avukatın da bulunduğu 65 kişiyi gözaltına alındı.
Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı Emin Ekmekçioğlu, iki yıl aradan sonra 65 kişi hakkında ‘2911 Sayılı Toplantı ve ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek’, ‘Kamu görevlilerine görevlerini yaptırmamak için etkin direnmede bulunmak’, ‘Kamu malına ve mala zaraar vermek’ suçularından dava açtı.
SUÇLAMALARI REDDETTİLER
İzmir 12’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşmasına, 3 ila 15’er yıl hapis cezasına çarptırılmaları istenen, 2’si başka suçtan tutuklu, toplam 17 sanık ile tarafların avukatları katıldı. Tutuksuz sanıklardan Atilla D. ifadesinde üzerine, atılı suçlamaları kabul etmedi. Atilla D., “Demokratik hakkımı kullandım. Yaptığım eylem suç değildir. Ben hiç kimseye taş atmadım, polise direnmedim, hiçbir eşyaya da zarar vermedim. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isterim” dedi. Sanıklardan Ebru Emriye K. ise “Ben gösterilere katılmadım, gözaltına bile alınmadım. Karşıyaka’da evime gitmek için vapur bekliyordum. Gösterilen fotoğraftaki kişi ben değilim” diye konuştu. Sanık Nevruz S. de “Ben gösteriye katılmadım. Pasaport bölgesinde polis tarafından gözaltına alındım. Hiçbir şekilde saldırıda bulunmadım. Keyfi şekilde gözaltına alındım. Bununla ilgili fotoğraflarıda delil olarak sunuyorum. Fotoğraflarda polise direnmediğim açıkça görülmektedir. Çantam arandı, içerisinde herhangi bir şey bulunmadı” diye konuştu.
Sanıklardan Ozan Can Ö. ise “Soma’da ölen 301 işçinin acısıyla anayasal hakkımı kullandım ve gösteriye katıldım. Gösteri sırasında dağılmamız için hiçbir uyarı yapılmadı. TOMA’larla su sıkarak üzerimize saldırdılar, daha sonra Pasaport bölgesinde insanları topladılar. Haksız yere gözaltına aılndım. Bizi sanık durumuna getirdiler. Emniyet kuvvetleri görev sınırını aşmıştır. Gösteri sırasında taş veya benzeri bir şey atmadım. Zarar verme eylemine katılmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum. Ayrıca kamera görüntülerini de delil olarak kabul etmiyorum” dedi. Diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmedi.
Belediye otobüs şoförü müşteki Necati Dönmez ise “169 numaralı Balçova-Halkapınar hattında yolcu taşıyordum. Gösterinin içinden geçtiğim sırada otobüse taş atıldı. Taş atanları görmedim. Otobüs zarar gördü. Gözlüğümün camı kırıldı. Sanıklardan şikayetçi değilim” dedi.
Hakim İhsan Ergin, dosyadaki eksikliklerin tamamlanmasına, tebligat yapılmasına rağmen duruşmaya gelmeyen 30 sanığın zorla getirilmesine karar verip, duruşmayı nisan ayına erteledi.