Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 yılında meydana gelen ve 301 madencinin hayatını kaybettiği faciaya ilişkin davada mahkemenin talep ettiği ek bilirkişi raporu açıklandı.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davayla ilgili 24 sayfalık ek bilirkişi raporu dava dosyasına girdi. Pazartesi günü 13. duruşması görülecek olan 6’sı tutuklu 46 sanıklı davayla ilgili olarak bilirkişi raporunu değerlendiren Manisa Baro Başkanı Av. Ali Arslan, ek raporda ana raporu değiştirecek ek bilgi ve belge olmadığını ve bilirkişilerin görüşlerinin aynı olduğunu belirterek, ” Akhisar ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davada daha önce esas rapor verilmişti. Sanık vekillerinin itirazı üzerine, itirazlar çerçevesinde daha önce rapor veren bilirkişilere dosyayı gönderdi. Ek bilirkişi raporu istedi. Şimdi bilirkişiler diyorlar ki ‘biz sanık vekillerinin sunmuş olduğu itirazları, yeni delilleri inceledik. Fakat önceki raporda yapmış olduğumuz değerlendirmelerden farklı bir sonuca ulaşmadık. Önceki raporumuzu aynen tekrar ediyoruz’ diyor. Sonuç itibariyle sanık vekillerinin itirazlarını ret ediyorlar. ‘Bu itirazlar bizim raporumuzu değiştirmiyor’ diyorlar. Önceki rapor aynen geçerli durumda” diye konuştu.
11 kişilik bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 24 sayfalık ek raporun sonuç bölümü ise dikkat çekerken, sonuç bölümünde şu ifadelere yer verildi:
“Mahkemece sunulan ve tarafımıza ulaşan tüm dilekçeler ve eklerinde, kazanın oluşu ve akabinde cereyanı ile ilgili olarak bilirkişi heyetimizin ana raporunda ortaya koyduğu değerlendirmeleri veya kanaatleri değiştirmesini gerektirecek yeni bir bilgi ve yada belge bulunmamaktadır. Dolayısıyla heyetimizin daha önce olayın ortaya çıkışı ve bilinen sonuçlarını doğuran değerlendirme ve kanaatleri aynen muhafaza etmektedir.”
Raporda ayrıca ‘ Türkiye Kömür İşletmeleri’nin ve ELİ kontrol mühendislerinin Soma Kömür İşletmeleri A.Ş ile ilişkilerinin ‘sadece çıkan kömürü tartmak/tartımı denetlemek’ bağlamında olduğunu, bunun haricinde hiçbir teknik sorumluluklarının bulunmadığını ileri süren itiraz dilekçelerini uygun bulmadığımızı belirtmek isteriz’ ifadelerine de yer verildiği görüldü.
Davalarda sanıklar tarafından sabotaj ihtimalinin sıkça dile getirilmesi nedeniyle ek raporda sabotaj ihtimaline de yer verildi. Bilirkişiler, heyete ulaşan hiçbir delil ve ciddi ifade olmadığını ve sabotaj ihtimalinin değerlendirme dışı tutulduğunu raporda belirtti. Raporda sabotaj ihtimaliyle ilgili, “Ocağın keşfe hazırlanması sürecinde mahkeme tarafından görevlendirilen bilirkişi 4. bant boyunda 1 adet içinde sıvı yağ olan 2,5 litrelik pet şişe ile 1 adet içinde beyaz bir sıvı olan pet şişe ve 1 adet yanmış sprey kutusu tespiti yapmıştır. Sağlam olan pet şişelerin ocakta daha sonra bakım onarım ekiplerince kullanıldığı aşikardır. Yanmış sprey kutusu ise pas çözücü içerdiğinden dolayı, bilirkişi raporunda değerlendirmeye alınmamış ve sabotaj ihtimali tarafımızca tamamen değerlendirme dışı tutulmuş” denildi.
Manisa Baro Başkanı Arslan ise sabotaj ihtimali olabileceği iddialarını da hatırlatarak, “Sanık vekillerinin ‘sabotaj olabilir’ iddiaları vardı. Sanık vekillerinin avukatları FETÖ’nün bile parmağı olabilir demişlerdi. Bilerek yangın çıkarılmış şeklinde itirazları vardı. Bilirkişiler böyle bir şey olmadığını ifade ediyorlar. Pazartesi günü duruşma görülecek. Mahkeme taraflara raporu okuyacak” diye konuştu