DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

SANTRAL’DEN FİLTRE AÇIKLAMASI; “YAPILMADI DEĞİL, YAPILAMADI…”

Yayınlanma Tarihi : Google News
SANTRAL’DEN FİLTRE AÇIKLAMASI; “YAPILMADI DEĞİL, YAPILAMADI…”

Soma Termik Santrali tarafından ilçeyi doğrudan etkileyen baca gazı arıtma tesisi konusunda ilk açıklama yapıldı. Santral Enerji Koordinatörü Mesut Dal, ilçede çıkan bir gazetede köşe yazısına istinaden yaptığı açıklamada “bu süreçteki durumu ifade edecek doğru kelime “yapamadı”dır. Çevre yatırımları yapılmamış değil yapılamamıştır. Bu durumun sebebi ihmal değil imkansızlıktır.” ifadelerini kullandı.

Avukat Sercan Okur’un Soma’da yerel bir gazetede yazdığı ‘Zehirlenen Mahalle’ köşe yazısına ithafen Soma Termik Santrali Enerji Koordinatörü Mesut Dal, Sercan Okur’uz yazısına ithafen bir açıklama yaptı. Soma Termik Santrali tarafından filtre konusunda ilk açıklama da dolaylı olarak yapılmış oldu.
“İHMAL BİZE YÖNELTİLECEK SON İTHAM’DIR”
Dal açıklamasında, “2016 yılında projelendirme ve ihale süreci başlatılan bir yatırımda ihmal Soma Termik Santralı Elektrik Üretim A.Ş.’ye yapılabilecek son ithamdır. Söz konusu yatırım çok para kazanma hırsı nedeniyle değil hiç para kazanamama ya da daha doğru tabir ile santralin kendini çevirecek finansal yetkinliğe kavuşamaması nedeniyle yapılamamıştır. Hiçbir yasal zorunluluğu olmadığı halde 20 Milyon ağaç diken, diktiği ağaçların sulamasını ve bakımını kesintisiz yapan ve hedefi Türkiye nüfusu kadar ağaç olan şirketimizin çevre yaklaşımı konusundaki samimiyet değerlendirmesini vicdanlı bir gazeteci olarak sizin ve Somalı hemşehrilerimizin takdirine bırakıyor, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve aydınlatılması için açıklamamızı dikkatinize sunuyor.” dedi.

İşte Soma Termik Santral Enerji Koordinatörü Mesut Dal’ın Sercan Okur’un yazısına ithafen yaptığı o açıklama, “Sosyal medya ile bazı medya organlarında yer alan ve hiçbir dayanağı ile aslı olmayan benzer iddiaların şahsınızı yanılttığı ve şirketimize yönelik böylesine ağır bir ithamda bulunmanıza sebep olduğu kanaatindeyiz.
Yazınızın ilgili bölümünde iddia edildiği gibi çevre yatırımlarının yapımı için ülkemizde bir teşvik uygulaması olmadığı gibi şirketimiz de tüm termik santraller gibi çevre yatırımları için herhangi bir teşvik almamıştır. Mevzuatımıza göre, termik santraller çevre yatırımlarını tamamladıktan sonra sattıkları elektriğe uygulanacak %3 ilave fiyat farkı ile desteklenebilmektedir. Yani, mevzuatımız önce BGA Tesisinin yapılıp işletmeye alınmasını şart olarak koşmakta, (santrallerin iç tüketimini en az %5 arttıran BGA Tesisleri için verilen %3’lük elektrik fiyat desteğinin yeterli olup olmadığı hususu bir yana) söz konusu yatırım tamamlanıp işletmeye alındıktan sonra üretilen elektrik üzerinden %3’lük bir teşvik ödemesini öngörmektedir. Söz konusu BGA Tesislerinin projelendirme ve yapım aşaması için herhangi bir teşvik düzenlemesi olmadığı gibi bu yatırımların yapılmasını kolaylaştıracak finansman düzenlemeleri ya da bazı ülkelerde uygulanan çevre kredileri gibi uygulamalarda mevcut değildir ve şirketler söz konusu yatırımların finansmanını piyasa koşullarında kendi gayretleriyle bulmak durumundadır. Bu durumda yaklaşık 2 yıl yatırım süresi olan ve %3’lük fiyat farkı ile geri dönüşü uzun zamana yayılan çevre projelerinin kredilendirilmesi konusunda bankalar ve finans kuruluşları zorluk çıkarmasa bile isteksiz yaklaşmalarına sebep olmaktadır, kredi bulma sürecini uzatmaktadır.
Şahsınızın da yanlış bir kanaate varmasına sebep olan ve sosyal medya ile bazı medya organlarında dile getirilen, hatta bir Sayın Milletvekilimizin de beyanatına yansıyan “kapasite destek primi”nin çevre yatırımları teşviği ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. 20 Ocak 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan “Elektrik Piyasası Kapasite Destek Mekanizması Yönetmeliği”nin 1. Maddesinde kurulan mekanizmanın amacının “elektrik piyasasında arz güvenliğinin temini için gerekli yedek kapasite de dâhil olmak üzere yeterli kurulu güç kapasitesinin oluşturulması ve/veya uzun dönemli sistem güvenliğinin temini için güvenilir kurulu güç kapasitesinin korunması” olduğu belirtilmektedir. Yani söz konusu mekanizma mevcut şartlarda üretim yapamayacak olsalar bile santrallerin elektrik piyasasından çekilmemesi, yedek kapasite olarak mevcudiyetlerini sürdürmeleri, sektördeki olası olumsuzluklara karşı üretime hazır halde kalmaları için geliştirilmiş bir mekanizmadır. Daha da açarsak, Kapasite Destek Mekanizması kaza, savaş vb. durumlarda doğal gaz ithalatının azalması ve/veya yapılamaz hale gelmesi gibi sebeplerle çevrim satrallerinin çalışamaması ve/veya üretimlerinin keskin bir şekilde azalması, büyük bir kuraklığın HES’lerin elektrik üretimini büyük oranda etkilemesi, doğal afet, deprem gibi sebeplerle bazı elektrik üretim tesislerinin ve santrallerinin devre dışı kalması gibi olumsuzluklarda ülkemizin arz güvenliğini teminat altına almak için geliştirilmiş bir mekanizmadır. Söz konusu mekanizmanın kuruluş amacı bu olmakla birlikte, mekanizmanın kurulduğu dönem ayrı bir özellik ihtiva etmektedir. Şöyle ki, söz konusu yönetmelik çıkmadan önce elektrik piyasalarında 2016 yılından itibaren oluşan fiyatlar birçok santralin üretimine devam etmesine imkân vermeyecek bir seviyede idi. Öyle ki, bazı santraller için elektrik satış fiyatları elektrik üretim maliyetlerinin altında idi. Yani elektrik satış fiyatları ile bırakın kredi geri ödemelerini personel giderleri ve kömür maliyetleri bile karşılanamıyordu. Söz konusu dönemde hükümetimiz bir yandan piyasaların bozulmaması, bir yandan elektrik üretiminin devam edebilmesi, öte yandan da gelecekte ülkemizin elektrik arz güvenliğinin korunması amacıyla yerinde bir yaklaşımla Kapasite Destek Mekanizmasını kurdu. Doğal gaz çevrim santralleri, HES’ler ve ithal kömürden elektrik santraller dahil sektördeki elektrik üreticilerinden yönetmelikteki şartları taşıyan her şirketi kapsayan Kapasite Destek Mekanizması bir teşvik uygulaması olmadığı gibi, çevre yatırımlarını desteklemek için getirilmiş bir düzenleme hiç değildir. Mekanizma sadece ve sadece ülkemizin enerji arz güvenliğini muhafaza ve arz/talep dengesinin dalgalandığı bir dönemde ülkemiz elektrik piyasasında telafisi imkânsız ve kalıcı hasar oluşmaması ve elektrik üreticilerinin bazılarının tümden sistemden çekilmemesini sağlamak için geliştirilmiş bir tedbirdir.

Firmamızın yatırımları yapmadığı ifade edilmektedir. Yapmamak elde imkan varken bile isteye harekete geçmemektir. Oysa bu süreçteki durumu ifade edecek doğru kelime “yapamadı”dır. Çevre yatırımları yapılmamış değil yapılamamıştır. Bu durumun sebebi ihmal değil imkansızlıktır. 2016 yılında projelendirme ve ihale süreci başlatılan bir yatırımda ihmal Soma Termik Santralı Elektrik Üretim A.Ş.’ye yapılabilecek son ithamdır. Söz konusu yatırım çok para kazanma hırsı nedeniyle değil hiç para kazanamama ya da daha doğru tabir ile santralin kendini çevirecek finansal yetkinliğe kavuşamaması nedeniyle yapılamamıştır. Şirketimiz santrali devraldığında döviz kuru 2,68 TL/USD iken 2017 ve 2018’de döviz kurunda sert sıçramalar yaşanmış mevcut durumda da kur 6 TL’ye yaklaşmış, buna karşılık, elektrik satış fiyatları 2015-2018 arasında TL bazında %12 civarında artarken döviz bazında % 10 gerilemiştir. Finansal borcu döviz cinsinden olan santralin devir alındığı tarihte elektrik satış fiyatı döviz cinsinden 50,65 USD/MWh iken 38 USD/MWh ‘a kadar düşmüş ve 2019 yılında ortalama 45,81 USD/MWh seviyesine ulaşmış, haliyle bu durum da finansman borcu ödemelerinin bile yapılmasında ek kaynak ihtiyacına sebep olurken, yeni yatırımlar için kredi dışında bir seçenek bırakmamıştır. Ancak finans piyasalarında da beklenmedik bir durum oluşmuştur. Bir anda TL kredi faizlerinin %30’ları, döviz kredilerinin %7-8’leri aşması, yüksek faizlere rağmen yüksek meblağlı kredilerin bağlanmasında bankaların isteksiz davranması nedeniyle çevre yatırımlarının kredilendirme görüşmeleri için kritik eşik olan 2017-18 yılında krediler bağlanamamıştır. 2019 yılı itibarıyla döviz kurlarının öngörülebilir hale gelmesi, TL kredi faiz oranlarının piyasaların dalgalı olduğu döneme göre yarı yarıya düşmesi ve piyasaların stabil hale gelmesi ile birlikte 2019 ortalarından itibaren çevre yatırımlarının kredilendirme çalışmaları yeniden başlatılarak hızlandırılmış ve BGA Tesisleri yapım ihalesi sonuçlandırma aşamasına getirilmiştir.
Hiçbir yasal zorunluluğu olmadığı halde 20 Milyon ağaç diken, diktiği ağaçların sulamasını ve bakımını kesintisiz yapan ve hedefi Türkiye nüfusu kadar ağaç olan şirketimizin çevre yaklaşımı konusundaki samimiyet değerlendirmesini vicdanlı bir gazeteci olarak sizin ve Somalı hemşehrilerimizin takdirine bırakıyor, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve aydınlatılması için açıklamamızı dikkatinize sunuyor, bu vesileyle şahsınızın ve meslektaşlarınızın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutluyoruz.”

YORUM YAP