DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Madenciler meydana indi “İTHAL KÖMÜRE HAYIR”

Soma ilçesinde maden işçileri, ithal kömüre kota getirilmesi talebiyle meydana çıktı. Türkiye Maden İşçileri Sendikasının Türkiye genelindeki şubelerinin katılımıyla Soma ilçesinde ‘İthal kömüre hayır’ açıklaması düzenlendi. Eyleme Maden İş’in yanısıra Tes-İş Sendikası, oda başkanları madenciler katıldı. Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Akçul böyle giderse maden işçilerini çok zor günler beklediğini vurguladı.

Yayınlanma Tarihi : Google News
Madenciler meydana indi “İTHAL KÖMÜRE HAYIR”

Cengiz Topel Meydanındaki Eylemde konuşan Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, “Madenlerdeki üretim maliyetlerinin yükselmesi, yerli kömürümüzün ithal kömüre göre rekabet gücünü iyice zayıflattı. İthal kömüre artan talep, kömür madenciliğine sekte vurmaya başladı. İthal kömüre olan bu talep devam ederse, yerli üreticilerimizin destek almadan ayakta kalması pek de mümkün görünmüyor. Uzak değil çok yakında ücretlerimizi alamama riskiyle de karşı karşıyayız. Bu, kötünün iyi tarafı. Daha da vahim olabilecek tarafı ise, ithal kömür karşısında iş yerlerimizin kapanması ve tamamen işsiz kalmak. Bu sektörde yaklaşık 49 bin, termik santrallerde 19 bin çalışan ile, aileleri ve yakınlarıyla birlikte 250 bin kişiyiz. Yetkililerin destek uygulamalarından vazgeçmesi demek, 250 bin kişiyi riske atmak demek. Kaldı ki bu sadece bizi ve madenciyi değil, ülkemizi ve bütün vatandaşlarımızı ilgilendiren ve etkileyen bir mesele. Döviz açığı olan bir ülke olarak, ithal kömüre verilen milyar dolarların ülkemizde kalması gerekirken hem işletmelerimizi, hem işçilerimizi, hem işletmelerin yer aldığı bölgeleri zora sokacak hamleler yapmak, geri dönüşü olmayan zararlara sebep olacaktır” diye konuştu.
“Enerjide dışa bağımlı olmaz”
Enerjide dışa bağımlı olmanın zararlarını ve yıkımlarını, Ukrayna-Rusya savaşında gördük. Hatta savaşa bile kalmadan, her hangi bir polemik yaşayan devletlerin, bir birini enerji politikaları üzerinden nasıl tehdit ettiğine, nasıl restleştiğine hepimiz tanık olduk. Dışa bağımlılığın, ekonominin yanı sıra en çok siyasi arenada devletlerin elini kolunu nasıl bağladığını da gördük. Bu sadece madencinin, işletmenin ya da yörenin problemi olmasının çok ötesinde, siyasi baskı aracı olarak bir ülkenin egemenliğine ve bağımsızlığına da bir tehdit unsuru niteliğindedir. Yerli kömürün en büyük tüketicisi termik santrallerdir. Ancak 4-5 aydan beri enerji fiyatlarındaki düşüşler yerli kömür kullanılan termik santralleri de çalışamaz hale getirmiştir. Bu santrallerin çalışamaz hale getirilmesi veya kapanması, doğrudan kömür işletmelerini, kömür üreticilerini, termik santralleri ve kömür madeni işçilerimizi etkileyecektir. Yerli kömür santrallerinin faaliyetlerine devam edebilmesinin sağlanması, enerji işkolunun yanı sıra, maden işçilerinin de doğrudan talebidir. Devletin bu konuya sahip çıkmasını beklemek, en tabii hakkımızdır. Diyelim ki; devletten destek gelmedi ve yerli kömür üreticileri üretimi durdurdu. Ne olacak? İşsizlik artacak mı? Artacak. Gelir dağılımı bozulacak mı? Bozulacak. Göç hareketleri başlayacak mı? Başlayacak. Talep daralacak üretim ve yatırım olumsuz etkilenecek mi?, etkilenecek. Bugün kömürü ucuza veren ülkeler, yarın kafasına göre fiyat artıracak mı? Belirsiz. Bugün 70-90 dolardan verdiği kömürü yarın katlamalı biçimde artırmayacak mı? Ya da herhangi bir gerilimde, başka pazar bulup kömürü vermediğinde ne olacak? Doğal gazı, petrolü baskı unsuru olarak kullananların eline, bir de kömür kozu mu verelim. Üstelik milyar ton kömür rezervlerimiz varken. Psikolojik ve sosyal gerilimden hiç bahsetmiyoruz bile. Dünyanın en etkin enerji kaynağı olan kömürün egemenliği elektrik üretiminde hala baş rolde iken ve bizim de kömür yataklarımız varken, bunu maliyet hesabı gerekçe gösterilerek üretime sokmamak ülke gerçekliğiyle de, milli enerji politikalarıyla da uzlaşmamaktadır. İthal kömür alıncaya kadar, çeşitli önlemler alınabilir” şeklinde konuştu.
“İthal kömür istemiyoruz”
“Yerli üretim; mevzuat hükümleri, gümrük tarife cetvellerinde yerli kömürü koruyucu tedbirler ve teşvik programlarıyla, yeniden canlandırılıp cazip hale getirilebilir” diyen Akçul şunları söyledi: “Milli ve yerli üretimi desteklemek bunu gerektirir. Kamuoyuna sesleniyoruz. Yetkililer, karar vericiler bir an önce bu konuya el atmalı ve gereğini yapmalıdır. Ekonomik, sosyolojik ve siyasi sonuçları hiç de hoş olmayacak yaklaşımlardan kaçınılmalıdır. Üreticiyi, işçiyi destekleyici uygulamalar ivedilikle hayata geçirilmelidir. Kamu işletmelerine verilen destek, özel sektörden de esirgenmemelidir. Maden üreticilerinden kesilen destek, yeni kazalara, yeni facialara davetiye çıkaracaktır. Üretici ya işçi bulmakta zorlanacak, ya da üretimden çekilecektir. Bu destek sadece işletmeciye değil, işçi sağlığına bir destektir. İnsan hayatına bir yatırımdır. Maden emekçisi zaten yeterince sıkıntı çekmektedir. Dünyanın en riskli en tehlikeli mesleğini yapan madenci, bir de ekmek kavgasına mı düşmelidir? Madencinin gece gündüz üretmesine rağmen, hakkı tam olarak verilmediği için birikmiş parası yoktur, kira getirecek evleri arsası yoktur, ticaret yapacak ilişkiler ağı ya da kullanabileceği bir kredisi yoktur. Tek geçimi bileğinin gücü ve helalleşerek girdiği ocağıdır. Madencinin ekmeğine alın terinden başka katık edecek alternatif bir sermayesi yoktur.” Yapılan açıklama sık sık sloganlar ve alkışlarla kesildi. Açıklamanın ardından maden işçileri, meydandan Beşyol’a kadar yürüyerek “Soma madencine sahip çık”, “İthal Kömüre Hayır” sloganları attı. İşçiler eylemin ardından dağıldı.

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.