DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

GARABET

Yayınlanma Tarihi : Google News
GARABET

Dünya; sonsuz, siyah ve soğuk boşluğun içindeki küçük soluk bir mavi nokta. Evreni bir kumsala benzetecek olursak eğer bir kum tanesinden bile daha küçük bir zerreden başkası değil. İşte bu zerre evrende bilinen tek yaşam alanı, tabi şimdilik..

Ve bu yaşam alanı içerisinde bulunan kimine göre ‘’en zeki’’ kimine göre ise ‘’en tehlikeli’’ tür olarak diğerlerinden ayrılan bizler yani İnsanoğlu..

Adem ve Havva’dan bu yana tarih boyunca birçok iyiliğe, zulme ve kötülüğe imza atarak yaşamını sürdürmeye devam eden insanoğlu. ilk büyük günahı ve kötülüğü Kardeşi Habil’i öldüren Kabil ile işleyen ve sonrasında firavunlaşan, kendi türünü köleleştiren, birçok şavaşa neden olan, açgözlülüğü, hırsı ve kibri ile yaşamına devam eden insanoğlu..

İnsan eğer bazı dürtü ve kötülüğü içinde barındırmasaydı, dinimizin bahsettiği günah ve sevap, yaşam içerisinde suç ve ceza kavramı anlam kazanır mıydı?.

Güzelliği ile doğaya renk katan bir çiçeği koklamak var iken, bir süre kulak arkasına takmak için koparmayı tercih eden insan değil miydi,

Bir yandan binlerce insanı katleden şavaşları çıkarırken, savaş sonrası insanlara yardım eden kuruluşları kuranlar da insan,

Para için doğayı talan edenlerde insan, doğa için malını mülkünü satarak hayatını adayanlar da,

Genel örneklerden sonra birazda yakın tarihe ve çevremize bakalım.

Atalarımızın söylediği ve hepimizin diline pelesenk olan “insanoğlu çiğ süt emmiştir’’ sözü bile insanın içindeki kötülüğün varlığını geçmişten günümüze bize en yakınımızdan hissettirmiyor mu?

Dumandan zehirlenen kediye suni teneffüs yapan da insan, bilerek araba ile üzerinden geçende,

Yolda bulduğu ekmek parçasını öpüp başına koyduktan sonra kenara bırakan da insan, otelde tabağını silme doldurup beğenmeyerek masada bırakan da,

Yolda gördüğü yaşlıyı koluna girerek karşıdan karşıya geçirende insan, saflığından faydalanarak dolandıran da,

Dost meclisinde Malı ve varlığını anlata anlata bitiremeyen, sonrasında işiniz düştüğünde iflas etmiş tüccar gibi konuşanlara şahitlik etmedik mi,

Az önce samimiyetle sohbet ettiği arkadaşının, ayrıldıktan sonra arkasından konuşanları hiç mi görmedik,

Kadına şiddete şiddetle karşı duranlar, eşine şiddet uyguladığı için yargıya konu olmadılar mı,

İnsan adeta yalnızca beyaz yüzünü gösteren ama aslında siyah ve beyaz iki yüzü olan bir madalyon gibi. Ve bunca örneği görüp şahitlik ettikten sonra kendi kendime sormadan edemiyorum.

Bu işte bir gariplik yokmu azizim, bu işte bir GARABET yokmu?

İyiliğin ve güzelliğin hakim olacağı bir insanlık ve Dünya dileyerek, hepinize sağlık ve huzur dolu günler diliyorum.

Sancar DELİBALTA

Anestezi Tek-Maden Mühendisi

İşletmeci-İktisatçı-Yük.Sağ.Yön

YORUM YAP