
Disk/Dev Sağlık İş Sendikası Soma işyeri temsilcisi ve üyeleri tarafından yapılan basın açıklamasında, “Bugün burada Aile Bakanlığı sağlık ve sosyal hizmet iş kolu çalışanlarının haklı taleplerini dile getirmek üzere sendikamızın Tüm Türkiye’de eş zamanlı basın açıklamasını yapmak üzere toplanmış bulunuyoruz. Bizler toplumun dezavantajlı gruplarına hizmet veren bakanlık çalışanlarıyız. Yaptığımız iş vicdan, merhamet ve saygı üzerine kuruludur. Böylesine zor ve meşakkatli bir mesleğimiz olmasına rağmen bakanlığı üvey evlatları gibiyiz. Bugün Türkiye tarihinin gördüğü belki de en büyük yoksullaşmanın ve gelir kaybının yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. Ve yine bugün milyonlarca işçinin en temel gündeminin geçim olduğu, aş olduğu, iş olduğu evine ekmek götürmek olduğu bir dönemden geçiyoruz. Ancak gelin görün ki ülkede yaşanan ekonomik kriz nedeniyle cebimize dahi girmeden tükenen maaşımızda kurtuluş savaşı veriyoruz. Asli görevi aileyi korumak olan bakanlığımızın kendi ailesi olan bizleri koruyamadığı, haklarına sahip çıkmadığı sermayenin altında ezdirdiği gerçeği bizim geleceğe umutla bakmamıza engel olmaktadır. Bize göre karşılı hiçbir madde ile ödenmeyecek kadar kutsal bir görevi yerine getiriyoruz. Bizler yine bahsi geçen kamu çalışanları sıralamasında yine unutulanlar olduk. Kimi zaman kamu otoritesi ciddi bir ön yargı ile bizleri yargıladılar, örselediler, üzdüler, eleştirdiler. Ve bu ön yargı ile yıllardır ciddi demotivasyon ile çalışmaktayız. Bakanlık yetkililerimizden ön önemli talebimiz çalışan personelin çalıştıkları kuruma aidiyet hislerinin geliştirilmesi için gerek maddi gerekse manevi anlamda motivasyon unsurlarının ivedilikle hayata geçirilmesidir. Sayın bakanın hayallerini paylaşan 26 bin sosyal hizmet çalışanı bugüne kadar olduğu gibi yarın da daha fazla çalışmaya fedakarlık göstermeye hazırdır. Yeter ki bu hassas ve son derece öneli kurumlarda çalışan arkadaşlarımızın yaşadığı her sıkıntıda yanlarında olunabilsin. Görevi sırasında yaşadığı zorlukların farkında olunabilsin, yeter ki tüm çalışanlarımızın hakkı hakkıyla teslim edilebilsin. Biz biliyoruz ki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın başarısı yine Türkiye’nin başarısı olacaktır. Bugün burada başta sağlık ve sosyal hizmet işçileri olmak üzere 700 bin işçiyi ilgilendiren KÇP ile ilgili açıklama yapmak için bulunuyoruz. Öncelikle kamuda yaklaşık 700 bin işçiyi ilgilendiren ve pek çok toplu iş sözleşmesine kaynak teşkil edecek olan Kamu Çerçeve Protokolü’nün biran önce imzalanması gerektiğini belirtelim. Ancak 700 bin işçinin bu bekleyişi sürerken esnaf, işveren, emekli memur gibi toplumun diğer kesimleri için refah paylarını arttıran düzenlemeler yapılmıştır. Asgari ücretteki artışın ardından emekliler ile ilgili ikinci düzenleme daha yapılmıştır. Buna karşılık kamu işçisinin umudu olan KÇP’ye ilişkin bu bekleyiş devam etmektedir. Ücretleri asgari ücretle eşitlenen hatta kimi kurumlarda altında kalan on binlerde kamu işçisi için bu durum hiç te adaletli değildir. Burada belirlenecek olan taban iyileştirmeleri ücret zamları gibi iyileştirmeler. Ocak 2023 itibari ile imzalanması gereken sürecin uzaması kamuya her geçen gün daha fazla yük getirmektedir. Özellikle sağlık ve sosyal hizmetler iş kolunda 696 sayılı KHK kapsamında çalışan işçilerin tayin-becayiş, eş durumu, gece zammı, görevde yükselme unvan değişikliği gibi sorunlarında imzalanacak olan KÇP’de çözülmesi yönündeki beklentimiz yüksektir. Yani kısacası yükselen enflasyon karşısında düşen alım gücümüz eriyen maaşlarımız sonucunda biz Sosyal Hizmet işçileri olarak yapılan olan Kamu Çerçeve Protokolüne bir ek protokol yapılıp dahil olmak istiyoruz. Biz istiyoruz ki insan onuruna yakışır yaşamımız olsun. Biz istiyoruz ki ailemiz, işimiz ile huzurlu ve mutlu bir hayatımız olsun. Çünkü biz sadece hakkımız olanı istiyoruz. Yemekhane çalışanları da, “Huzurevleri ve diğer kurumlarda ki yemekhane çalışanları olarak devlet büyüklerinden bir ricamız var. Perde arkasında kaldığımız için görülmüyoruz. Tek isteğimiz bizim de haklarımızın savunulması ve kadroya alınmazdır.”