Milletin bu zaferle, milli hakimiyet, birlik ve beraberlik anlayışı içinde, kendisini tarih sahnesinden silmek isteyenlere unutulamayacak bir ders verdiğini belirten Özkan, “Tarihimizin şan,şeref ve kahramanlıkla dolu dönüm noktalarından biri olan 30 Ağustos, Türk Milletinin hürriyet ve bağımsızlığı için nihai hamleye karar verdiği tarihin adıdır.
30 Ağustos, kahramanlıklar ve fedakârlıklarla dolu Kurtuluş Savaşının zaferle taçlandırılmasıdır.
Türk milletinin bağımsızlığını, savaş meydanında dünyaya tescil ettirmesidir.
30 Ağustos ile yıllar süren milli mücadele tarihinin sonunda ulaşılan üstün başarı, yüzyıllardır adım adım dünyayı parselleyen ve yön vermeye çalışan sömürgeci ve işgalci güçlerin karşılaştıkları en ağır yenilgi ve aldıkları en kesin cevaptır.
30 Ağustos, Türk Milletini tutsak etmeye, sömürge yapmaya, parçalayıp, Türkiye’de hayali devletler kurmaya yönelik yanlış hesapların, Afyon’dan, Dumlupınar’dan, Kocatepe’den, Sakarya’dan, Aziz Milletimizin iman dolu göğsüne çarparak geri dönmesidir.
30 Ağustos Zaferi ile büyük milletimiz, şekillenmeye başlayan Dünya’da, kendisine dayatılan coğrafyayı reddetmiş, dönemin güç dengeleri arasında şehit kanıyla çizdiği vatanına kavuşmuştur.
Bu yalnızca askeri bir mücadelenin sona ermesi değil, aynı zamanda bin yıllık Anadolu topraklarının vatan oluşunun da değişmez tescilidir. Zaferin milli tarihimiz açısından bir önemi de budur.”
30 Ağustos Zaferinin, Türk Milletinin tarihin hiçbir döneminde taviz vermediği bağımsızlık ve özgürlüğü için gösterebileceği cesaretin, fedakarlığın ve kahramanlığın sayısız örneklerinden biri olduğunu dile getiren Özkan, şöyle devam etti:
“Biri Anadolu’yu Türklere açan ve diğeri tescil eden her iki zaferin Ağustos ayında gerçekleşmesinin anlamı ayrıdır. Yine bu ay içinde gerçekleşen Otlukbeli, Çaldıran, Mercidabık, Mohaç Zaferleri, Türk milletinin vatanına, devletine ve milletine olan inancının en büyük göstergeleridir. Ağustos ayını “Zafer Ayı” yapan da bu ruhtur. Ağustos ayı bizler için başarının, kazanmanın ve zaferin adıdır. Her birinin, Anadolu’nun bizim olmasında ayrı ayrı önemi ve yeri vardır.
Milletimizin 30 Ağustos’ta ortaya koyduğu yüksek iman, ruh, şuur, azim, irade ve kararlılık her zaman canlı kalacak, Aziz Milletimizin yolunu aydınlatmaya, geleceğine yön vermeye devam edecektir. 99 yıl sonra bugün de geçmişten ders almayanların ve Türk Milletine karşı hala haince emeller peşinde koşanların, 30 Ağustos’a ve onun ruhuna baktıklarında gerekli dersi alacaklarını umuyorum.
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere,30 Ağustos’ta istiklal uğruna canlarını veren Aziz Şehitlerimizi rahmet ve minnetle, Gazilerimizi şükran ve saygıyla anıyor, Aziz Milletimizin Zafer Bayramını en içten duygularla kutluyor, milletimize huzur ve mutluluklar diliyorum.”