İnsanlık olarak öyle bir süreç yaşıyoruz ki 2020 de neredeyse başımıza gelmeyen kalmadı. Depremler, seller, büyük yangınlar, insanlığımızdan utandıran mülteci faciaları, kadın cinayetleri, ülkeler arası siyasi krizler ve tabi halen etkisini sürdüren covid 19 salgını vs..
Öyle bir psikolojiye büründük ki tüm bunların sorumlusu olarak 2020 yılını gösterdik ve ondan kurtularak 2021 e geçişi ayrı bir sevinçle karşıladık. Yeni bir yıl ile hayatımızda yeni bir sayfa yeni başlangıç olması en büyük temennimiz oldu.
Fakat bizlere 2020 nin mirası olan covid 19 salgını hala hayatımızın en önemli sorunu olarak yanıbaşımızda yaşantımızı etkilemeye devam ediyor. Dünya’da görülmeye başladığının yıldönümü yaklaşan salgın, ülkemizde de etkisini agresif bir şekilde devam ettirmesinin 9. ayına giriyordu.
Tüm dünyada olduğu gibi artan vaka ve ölüm oranları canımızı sıkıyor ama bir yandan da bulunan birkaç aşının lojistiği ve uygulama planları konuşulmaya başlıyordu.
Tam da bu noktada İngiltere de ve birkaç ülkede virüsün yayılma hızının arttığı bir türünün görüldüğü kelime dağarcığımıza eklenen MUTASYON ile duyuruluyordu.
Mutasyon, biyoloji biliminde bir canlının genomu içindeki DNA ya da RNA diziliminde meydana gelen kalıcı değişmelerdir. Yada bir başka deyişle değişinim yada bozulma da denebilir.
Virüste meydana gelebilecek mutasyon salgının seyrini değiştirmesi açısından beklenen ve etkisini kaybederek salgının sonlanması için olumlu anlamda istenen bir durumdu. Peki bu zaman dilimine gelene kadar neler yaşanmıştı.
Aylan bebeğin cansız bedeni kıyıya vurduğunda, virüsün mutasyon geçirmesi bekleniyordu,
Amerika’da siyahi bir gencin Amerikan polisinin dizinin altında ve herkesin gözü önünde son nefesini verdiğinde,aşının bulunması bekleniyordu,
Afrika kıtasında Hergün açlık ve susuzluktan hayatını kaybeden ve sayısı tutulmayan binler varken, virüsün mutasyona uğraması bekleniyordu,
Kızının gözleri önünde eşi tarafından boğazı kesilen Emine BULUT ölmek istemiyorum diye haykırdıktan hemen sonra hayata gözlerini yumarken, virüsün mutasyona uğraması bekleniyordu,
Yunan sahil güvenlik görevlilerinin botlarına ateş ederek ölüme terkettiği mültecilerin çığlıkları haber olurken, aşının bulunması bekleniyordu,
Çinlilerin Uygur Türklerine uyguladığı soykırım devam ederken yine çinlilerin dünyanın başına bela ettiği virüsün mutasyona uğraması bekleniyordu,
Almanya’da yaşayan Türklerin evlerinin kundaklandığı haberleri yayınlanırken yine Almanya’da ki Türk bilim insanlarının geliştirdiği aşının dağıtımı bekleniyordu,
Tüm dünyadaki çocuk istismarları, katliamlar, cinayetler, gelir eşitsizlikleri, artan ırkçılık, kötüleşen dil, hayvanlara yapılan eziyetler ve örneklemek istemediğim birçok insanlık suçuna gözlerini kapamışken insanlık virüste beklenen mutasyonu konuşuyordu.
Yok azizim yok;
Adeta kötülük ile aşılanmış insanlığın değerleri bu denli mutasyona uğramış iken acilen fabrika ayarlarımıza dönmeli ve tartışması bile yapılmaksızın herkesin aşı yaptırarak salgın sonrası güzel günler beklenmeli…
Aksini düşünmek bile zaman kaybı olur yoksa yine gözlerimizi kapayıp suçu 2021 yılına atarak 2022 den medet umar halde bir sarmalın içine çekiliriz.
Herşeye rağmen güzel günlerin geleceğine inanıyor, sağlık ve huzur dolu günler diliyorum.
Sancar DELİBALTA
Soma Devlet Hastanesi İdari ve Mali İşler Müdürü