DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Soma'ya Sevindirici Haber…Hava Kirliliği…

Soma, Kangal, Çelikler Orhaneli Tunçbilek Elektrik Üretim AŞ ile Seyitömer Elektrik Üretim AŞ ve Çates Elektrik Üretim AŞ santrallerinde FGD denilen son teknoloji filtreleme sistemlerinin 2019 itibarıyla kurulması için anlaşma imzalandı.

Yayınlanma Tarihi : Google News
Soma'ya Sevindirici Haber…Hava Kirliliği…

Soma, Kangal, Çelikler Orhaneli Tunçbilek Elektrik Üretim AŞ ile Seyitömer Elektrik Üretim AŞ ve Çates Elektrik Üretim AŞ santrallerinde FGD denilen son teknoloji filtreleme sistemlerinin 2019 itibarıyla kurulması için anlaşma imzalandı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, üç sacayağı üzerine oturttukları “akıllı kömür” stratejisini bugün itibarıyla başlattıklarını belirterek, “Denetimlerimizi 2018 yılında daha da sıklaştıracağız. Gelecek yıl inşallah en az 7 bin denetim gerçekleştireceğiz. Güvenlik önlemlerini almayan ve risk yönetimini yapamayan madenlerde kapatma cezaları sonrasında belki de ruhsat iptaline kadar gideceğiz.” dedi.

Albayrak, 2. Yerli Kömür Eylem Planı Çalıştayı’nın açılışında yaptığı konuşmada, enerjide dışa bağımlılığın azaltılması noktasında yerli kömürün büyük önem arz ettiğini, yerli kömürün istihdam ve katma değer noktasında değerlendirilmesi gereken önemli bir kaynak olduğunu söyledi.

AK Parti hükümetlerinin 15 yıldır en önemli özelliğinin kendini yenilemesi olduğunu dile getiren Albayrak, bu kapsamda oluşturdukları “yerli kömür stratejisini” tanıttı.

Albayrak, “Akıllı Kömür Stratejisi”ne değinerek, “Kömürün tüm süreçlerinde ‘akıl’ ve ‘akılcı’ stratejiler ile hareket etmeyi temel düstur edindik. Artık Türk kömür madenciliğinde ‘akıllı kömür’ dönemini başlatıyoruz. Akıllı kömür stratejimizi üç önemli yaklaşım üzerine inşa ettik. Bu yaklaşımın temelini insan odaklılık oluşturuyor. Attığımız her adımda, hayata geçirdiğimiz her stratejide, her uygulamada önceliğimiz ‘insan’ olacak. İnsana saygı duymayan, insanı öncelemeyen, insana değer vermeyen hiçbir uygulama, hiçbir durum, bizim yol haritamızda yer almayacak.” diye konuştu.

İkinci yaklaşımlarının “bilim odaklılık” olduğunu anlatan Albayrak, kömür madenciliğinin tüm süreçlerinde gelişen teknolojilerin kullanılacağını vurguladı. Bakan Albayrak, üçüncü yaklaşımlarını “şeffaf ve açık yönetim” olarak aktardı.

Milli Enerji ve Maden Politikası ile ortaya koydukları dışa bağımlılıktan kurtulmanın bu stratejiyle ulaşmak istedikleri hedeflerin başında geldiğine işaret eden Albayrak, “Dışa bağımlılıktan kurtulacağız, ancak bunu ‘ne pahasına olursa olsun’ yapma gibi bir niyet ortaya koymuyoruz. Bu hedefe ‘güvenli madenciliği’ tesis ederek ulaşmak istiyoruz. Dışa bağımlılıktan kurtulma ile at başı hatta ondan daha önde olan hedef, ‘güvenli kömür madenciliği’ tesis etmek. Artık, yürek burkan kazalarla gündeme gelinmesini istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Albayrak, kömür madenciliğinde verimliliği ve üretimi artırmak için teknolojiden daha fazla yararlanacaklarını belirterek bunun daha az insanla madencilik yapmak anlamına gelmediğine işaret etti.

Aynı zamanda sektörün itibarını da artırmayı hedeflediklerini belirten Albayrak, madenciliğin Türkiye’deki en iyi sektörlerden biri olarak görülmesini sağlamak ve dünyadaki örnekleriyle her alanda rekabet edecek hale gelmesi gerektiğini söyledi.

Albayrak, Maden İşleri Genel Müdürlüğünün (MİGEM) yaptığı denetimler neticesinde ruhsat ve işletme izni olmayan yerlerde eğer kömür işlemi yapılıyorsa bunun “kaçak” olarak nitelendirildiğinin altını çizerek, şöyle devam etti: 

“Efendim kaçak dediniz ama ruhsatı var gibi söylemler gündeme geliyor. Ruhsatı var da, eksikler tespit edilmiş, faaliyet durdurma verilmiş, o eksikler giderilene kadar yapılan her işlem kaçaktır. Bu anlayış ile mücadelenin dozunu artırıyoruz. İşte bu sebeple, kaçak ile mücadeleyi stratejimizin temel ayaklarından biri yaptık. Bu alanda denetimleri artırıp özellikle kapatılma cezası verilmiş veya ruhsatları olmayan sahalarda her 3 ayda bir denetim yaparak, buraları takipte tutacağız. MİGEM bir madende faaliyet durdurma veya ruhsatsız üretim tespit ettiğinde bir yazı ile bunu Valiliklere bildiriyordu. Bunu değiştiriyoruz. ‘Biz yazdık, bizden çıktı anlayışı’ olmaz. Her ay valiliklere, illerindeki ruhsatsız üretim yapan, faaliyeti durdurulan sahalar ile ilgili hatırlatma ve gereğinin yapılması için yazı yazacağız. Cezai yaptırımlar en sıkı şekilde uygulanacak. Özellikle, bazı durumlar suistimal ediliyordu. Mesela, tespit edilen eksiklerin giderilmesi sırasında çıkan kömürün sevkine izin verilmesi gibi. İşte, ‘eksikleri gideriyoruz’ adı altında tamamen kömür çıkarmaya yönelik bu art niyetli yaklaşım ihtimaline son veriyoruz. MİGEM’in onay vermediği hiçbir kömür, bu sahalardan çıkamayacak.”

Yer altı kömür madenciliği yapılan Amerika Birleşik Devletleri veya Avusturalya gibi gelişmiş ülkelerde yer altında çalışan başına randımanın ortalama 11 ton/yevmiye olduğu bilgisini paylaşan Albayrak, bu rakamın Türkiye’de 1,5 ton/yevmiye olduğunu söyledi.

Albayrak, bu farkın hem birim maliyet, teknolojik işçi güvenliği hem de sermayenin verimli bir şekilde ülke ekonomisine kazandırılması açısından önemli bir nokta olduğunu belirterek, “Demek ki bazı alanlarda biz hala boşa kürek çekiyoruz. Bu oranı yükseltmek amacıyla, ruhsat hukukunun güvenliğinin sağlanması, rezervin süreklilik ve devamlılık arz ettiği bölgelerin belirlenerek oluşturulmasının yanında mekanizasyona uygun kömür damarlarında mekanize sisteme geçilmesi faydalı olacaktır.” dedi.

Kömürdeki üretim rakamlarının giderek artacağını ve bu artışın bilimsel yaklaşımla mümkün olacağını belirten Albayrak, yüksek rezerv ve geniş alana yayılmış sahalarda, tam veya yarı mekanize sisteme geçilmesi gerektiğini, bu mekanizasyon sistemlerinin güvenlik açısından da faydalı olacağını anlattı.

Albayrak, stratejinin önemli ayaklarından biri olarak nitelendirdiği “yeni güvenlik” anlayışı kapsamında Türkiye’de de artık “güvenli madencilik kültürünün” oluşturulması gerektiğini vurguladı.

Bu şekilde bir kültür oluşturmadan güvenliği tehdit eden unsurlarla her zaman karşılaşabileceğini ifade eden Albayrak, “Bu kültürü oluşturmak için, Türk madenciliğinde güvenlik meselesini nasıl ele almamız gerektiği ile ilgili bu alanda dünyanın önde gelen üniversiteleri ve farklı ülkelerdeki kurumlar ile görüşmelerimizi yapıyoruz. Dünyanın önde gelen iki üniversitesinden bu konuyla ilgili bir teklif de aldık, inşallah bunun lansmanını da aralık ayında yapacağız.” diye konuştu.

Albayrak, bu kapsamda madenlerdeki denetim politikasını da değiştirdiklerini anımsattarak, şöyle konuştu: 

“Madenlerde risk yönetimini hayata geçirdik ve artık her maden kendi risk grubuna göre denetlenecek. Bu çerçevede, 3 gruba ayırdığımız madenleri risk grubuna göre yılda 1 kez denetimden, yılda bir, iki ve dört kez denetime alıyoruz. Ayrıca, ilk kez baskın denetimleri de gerçekleştirmeye başladık. Bu yıl 6 bin 61 maden sahası denetlendi. Bunlardan bin 780’i denetimlerden geçemeyerek faaliyetleri durduruldu. 258 kömür madenine ise faaliyet durdurma cezası verildi. Yıl sonuna kadar inşallah yeni denetim modeli ile 6 bin 500’ü bulan madende denetim yapmış olacağız. Denetimlerimizi 2018 yılında daha da sıklaştıracağız. Gelecek yıl inşallah en az 7 bin denetim gerçekleştireceğiz. Habersiz ve anlık denetimlerle, risk barındıran madenler hızlı bir şekilde tespit edilecek ve gereken ne ise tavizsiz bir şekilde uygulanacak. Bir kere daha şu hususun altını çizmek istiyorum. İş ve işçi güvenliğinde kesinlikle sıfır tolerans uygulayacağız. Güvenlik önlemlerini almayan ve risk yönetimini yapamayan madenlerde kapatma cezaları sonrasında belki de ruhsat iptaline kadar gideceğiz.”

Albayrak, madenlerde eğitime daha fazla önem verileceğini ve bunun için son teknoloji sanal gerçeklik uygulamalarının hayata geçirilmeye başlanılacağını duyurdu.

Bakan Albayrak, yenilebilir enerjide yapıldığı gibi madencilikte de “A’dan Z’ye bir madencilik lisesi” konseptinin oluşturulduğunu ve madenciliğin yoğun olduğu şehirlerde bu liselerin açılmaya başlanacağını söyledi.

Madencilik sektöründeki şirketlerin sürdürülebilir bir iletişim stratejisi oluşturmaları ve kurumsal iletişim departmanları için bütçe ayırmaları gerektiğini vurgulayan Albayrak, sektörün itibarının bu konudaki adımlarla iyileştirilebileceğini ifade etti.

Bakan Albayrak’ın konuşmasının ardından Soma, Kangal, Çelikler Orhaneli Tunçbilek Elektrik Üretim AŞ ile Seyitömer Elektrik Üretim AŞ ve Çates Elektrik Üretim AŞ santrallerinde FGD denilen son teknoloji filtreleme sistemlerinin 2019 itibarıyla kurulması için anlaşma imzalandı.

Albayrak, “Artık eski Türkiye’den kalma, eski santraller kalmıyor. Bu santraller, yeni çevre kriterlerine uygun, dünyadaki en son filtreleme sistemleriyle çalışacak.” dedi.

YORUM YAP